Sorularınız & Randevu için numaramız :

Vajinismus olduğumu nasıl anlarım?

  • CİNSEL İLİŞKİNİN GERÇEKLEŞEMEMESİ
  • CİNSEL İLİŞKİYE GİRMEYE ÇALIŞTIĞINDA AĞRI VE KORKU İLE İSTEMSİZ KASILMA
  • ÖN SEVİŞMEDE SORUN YAŞAMAMASINA RAĞMEN İLİŞKİYİ TAMAMLAYAMAMA
  • İLİŞKİNİN AĞRILI OLMA
  • HAZ YERİNE KORKUYA ODAKLANMA şikayetiniz varsa, VAJİNİSMUS olabilirsiniz

 

Cinsel ilişkinin  gerçekleşememesi, cinsel ilişki girişimi ile duyulan ağrı , acı ve korku şikayeti ile doktora başvuran kadından ayrıntılı hikaye alındıktan sonra jinekolojik muayene ile cinsel organ dışarıdan gözlenir. Bu muayene ile vajinismus ile karıştırılabilen ve cinsel birleşmeye engel olan diğer durumlar olup olmadığına bakılır. Bu durumlar, vulva denilen dış cinsel organın doğuştan olan veya sonradan gelişen yapısal bozukluklar, kızlık zarının özel bir yapısı, rahim ve yumurtalıkların çeşitli hastalıkları ve iltihaplar olabilir.

Vajinismusta kadında ilişkiyi engelleyen veya ağrıya neden olan bir yapısal veya iltihabi durum saptamaz. Buna karşın, kadının muayenede tedirgin olduğunu, korku içinde bacakların kapattığını, bu davranışı ve hareketleri kontrol edemediğini gözlenir, vajen girişine dokunduğunda da vajen girişindeki kasların şiddetli ve kontrol dışı kasılması gözlenir.

Vajinismus  primer, birincil, yani ilk vajinal girişim, ilk cinsel ilişki deneyimi ile gelişen bir durum olabildiği gibi, daha nadir olarak da sekonder, ikincil, yani daha önce yok iken yaşadığı fiziksel veya ruhsal travmaya cevaben geliştiren bir savunma  refleksi de olabilir. Sonradan gelişen vajinismus sebeplerinden en sık olanları travmatik vajinal doğum, düşük, kürtaj hikayesi veya taciz hikayesi gibi kişide  vajinal giriş ile bağdaştırdığı ağrı ve üzüntü hatıralarıdır.

Vajinismus  farklı şidette yaşanabilir. Ağrılı cinsel ilişki bozukluğu sınıfı içinde disparoni, yani cinsel birleşmede ağrı hastalığı ile adeta yakın akrabadır. Toplumsal, ailesel  baskı altında olup, panik derecede korku duymasına rağmen ‘’sorun çıkarmamasının’’  adına eşi ile ilişkiye giren, ancak ilişkide cinsellikten  zevk almak yerine, adeta kabus yaşayan, korku ve ağrı duyan kişi de vajinismus  olabilir.Bu kadınlar cinsellikten kaçar, jinekolog doktor muayenesine gitmezler, gebe kalırlarsa da vajinal muayene yaptıramaz, vajinal yol ile normal doğum yapamazlar.

Vajinismus  ile karşılaşan kadın genelde şaşkındır, kendi vücudun bu kontrol edilemeyen kasılmaların aşikar bir sebebi olmadığını düşünür. Buradaki  anahtar sözcük ‘’bilinçdışı koşullandırma’’ ve bilinçdışına yerleşen kendini koruma refleksi söz konusudur. Genelde ilk ilişkide ortaya çıkan bu korunma refleksi, ilişkinin başarısız ve ağrılı olmasına da neden olur. İlk cinsel deneyiminde başarısız olan kadın daha sonraki ilişkiler için de kaygılı olur. Korku ve ağrı beklentisi içinde olan kadın,  daha sonraki vajene her giriş denemesinde de vajen çevresindeki kasların istemsiz kasılmasını yaşayarak ilişkiden kaçınır. Olumsuz deneyimler ile korku pekiştirilir. Hayal kırıklığı artarak, kadın kendini yetersizlik duyguları ve umutsuzluk içinde hisseder.

Cinsel ilişkide ‘’korunma refleksinin’’ ortaya çıkmasının bazı kadınlarda daha sık rastlanmaktadır. Bu kadınlar vajinismus gelişmesi için risk grubunu oluştururlar:

-Cinsellik, cinsel organ yapı ve işlevselliği hakkında bilgisi eksik olan kadınlar

Gerçek bilgi zihin ile algılanır ve bilinç düzeyinde işlenir. Gerçek bilginin olmadığı yerde ise bilinçdışı korku ve cinsel mitler ile beslenir. Bu kadınlar kendi cinsel organların çok küçük olduğunu, cinsel eylemin imkansız olacağını veya yanlış ve acı verecek şeklinde gerçekleşeceğini inanırlar

  • İlk ilişki, ilk gece korkusu olanlar

Kızlık zarı yapısı ve ‘’bekaretin kaybedilmesi’’ kavramları abartılı algılanır. Gerçek dışı söylemler ve inanışlar ; Kızlık zarının ‘’patlayacağını’’, ilk ilişkide olağanüstü bir acı duyulacağını, ilk ilişkide cinsel birleşme sonrası kasılma ve acı ile vücutların birbirine kenetlendiğini ,düşündürür. İlk ilişki sonrası anormal kan kaybı ve yaralanma nedeni ile hastanede tedavi altına alınabileceğini, ilk ilişkide kenetlenen ve ayrılamayan vücutları mahremiyetini bozacak ve kendilerini utanç içinde bırakacak şeklinde, zor kullanarak ve doktor müdahale ile ayırabileceğini düşünerek  korkarlar .

-İlk cinsel tecrübeleri olumsuz ve travmatik olanlar

Ruhsal ve bedensel gelişimi tamamlanmadan, kendine bir seçim hakkı tanınmadan yapılan erken yaşta evlilikler, sevmeden ve tanımadan görücü usulü ile evlenenler, cinsel taciz ve tecavüze maruz kalan kadınlarda cinsel eylem ve erkek figürü zorbalık ve olumsuz hatıralar ile bağdaştırılır. Bu olumsuz hatıralar cinsel eylemden kendini koruma, sakınma davranışının gelişmesine neden olabilir

– Kadın cinsel kimliği ve kadın cinselliğinin ifade edilmesini olumsuz karşılayan aile veya toplumda yaşayanlar

Muhafazakar toplumlarda kadın cinsel kimliğinin bastırılmış olması, cinselliğin kadına ‘’yasak olması’’ ve genel olarak cinselliğin ‘’kötü’’, ‘’ayıp’’ olarak algılanması kadınların kendi cinsel kimliği, kendi kadınlığını reddederek yaşamasına sebep olabilir. ‘’iyi kız’’ olabilme ve kabul edilip sevilebilmenin tek şartının, cinsel kimliği olmaması olduğunu öğrenen kız çocuk, evlendiğinde de cinsel kimliği reddeder, ilişkiye girmesinde zorlanır, ‘’kadın’’ olmayı reddeder

  • Ailede kadın figürü zayıf ve ezilmiş olanlar

Aile ve yakın çevredeki  erkekler tarafından (kayınpeder, baba, erkek kardeş) kadınların  baskı altında tutulması, yakın çevredeki ‘’kadın’’ figürünün ‘’kadın’’ ve ‘’zayıf’’ olduğundan ötürü mutsuz olduğunu görmesi o ailede yetişen kızlarda kadın kimliğine bilinçdışı bir başkaldırmaya, ‘’kadın olmayı’’ reddetmeye neden olabilir. Kadın, vajinismusta  adeta ‘’kadınlık’’ ve ‘’kadınlığın’’ getirdiği ezilmişlik ve aşağılanmadan kaçınmaya çalışır

Vajinismus yaşayan çiftlerin hem eğitim düzeyi, hem kültürel seviyesi, hem de birbirine olan bağlılıkları çok farklı olduğundan yaşadıkları sorunları ve tedavi olmayı kararı etkileyen süreçleri de çok farklı olabilmektedir. Ancak tüm çiftlerin yaşadıklarının ortak noktaları da vardır.

-Genelde çiftler ‘’ Bugün olmadı, yarın olur…’’ deyip, çözümü belli bir süre ertelerler.

-Çevre ile sorunlarını paylaşamazlar, gitgide umutsuzluğa kapılarak yaşarlar.

-Kadında da, erkekte de yetersizlik duygusu ve bıkkınlık başlar, erkekte de cinsel istek giderek azalır, sertleşme sorunu ve erken boşalma problemi yaşanabilir.

-Sorunun kimseye anlatamaması, durumun saklanması da çiftin zamanla yakın çevre ve arkadaşlarından kopmasına neden olur. Çevreden soyutlanma ve çaresizlik hissi hem kadını, hem erkeği yıpratır.

-Çift, bir yandan da çevresinin ‘’Neden çocuk sahibi olmak istemiyorsunuz? Çocuğunuz olmuyor mu?  ‘’ soruları ile de boğuşarak ilişkileri iyice çıkmaza girer.

– Kadın ve erkek arasındaki bağ zayıflar, cinsel sorunların yanında ilişkilerde de sorunlar ve anlaşmazlıklar başlar.

– Kadın ne kadar çabalasa da, vajinismus durumun süregelmesi, herhangi bir iyileşmenin olmaması tahammül sınırları zorlar.

– Cinsel birlikteliğin gerçekleşememesi ve çiftin bir evlat sahibi olamaması ile birlikte yıpranan ilişkiler sonucu ayrılmalar ve boşanmalar yaşanabilir.

Benzer Yazılar